HABERLER

Miniklerin psikolojisinin olumsuz yönde etkilenmemesi için kazanmanın ya da kaybetmenin olmadığı şenlikte, yurdun dört bir yanından gelen minik basketbolcular 5 gün boyunca spor yaptı. Bunun yanı sıra Mevlana Müzesi gezisi, yetenek yarışması, piknik ve beslenme semineri gibi etkinliklerle kaynaşma ve bilgilenme fırsatı buldu. Şenliğe katılan 1.000’e yakın öğrenciye, etkinliğin sonunda madalya ve katılım belgesi verildi.

Bu minikler her yıl Haziran ayının son haftası buluşuyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen bine yakın çocuk, beş gün boyunca doyasıya basketbol oynuyor, eğleniyor, kaynaşıyor, yeni şeyler öğreniyor… Beş günün sonunda madalyaları, öğrendikleri yepyeni bilgiler ve kazandıkları yeni dostluklarla evlerinin yolunu tutuyorlar. Bir yılda büyüyüp ağabey ya da abla olanlar, bir üst takımda yollarına devam ediyor, onların yerini ise yeni minikler alıyor.

Minik basketçiler sayesinde aileler de, artık basketbol jargonuna hakim. Tribünde torununu desteklemeye gelen bir babaanne, “Kapat, kapat, kapat… Hadi oğlum al şu ribaundu” diye bağırıyor. Karşı takımın oyuncusu yanlış yürüyünce tribünden bir anne, “steps yaptı” diye atılıyor. Sadece minikler değil, anneler, babalar, dedeler, babaanneler ve komşular bile “press, steps, ribaund, asist, turnike” gibi basketbol terimlerini öğrenmiş durumda…

Bu şenlikte herkes birinci
Şenliğin en önemli özelliği bir şampiyonun olmaması… Çünkü amaç, şampiyonluktan çok miniklerin spor yapmalarını, küçük yaşta stres altında kalmadan mücadele etmeyi, rakibe saygı, centilmenlik, dostça mücadele gibi fair play ruhunu öğrenmelerini ve yeni dostluklar geliştirmelerini sağlamak. İleride profesyonel anlamda sporcu olmasalar bile iyi birer seyirci, yönetici, hakem ya da sporsever olmalarına temel oluşturacak kültürü aşılamak… Kısaca, tribünlere spordan anlayan ve sporu seven gerçek seyirciler kazandırmak…

Bu nedenle şenliği organize eden Türkiye Basketbol Federasyonu ve Ülker yöneticileri, şenlik programına, spor müsabakalarının yanı sıra, çocukların sosyal ve kültürel anlamda zenginleştiren etkinlikler de ekliyor. Örneğin geçen yıl İzmir’de yapılan şenliğe katılan minikler deniz müzesini gezmiş, açık hava sinemasında “Macera Adası” filmini izlemiş, TEMA yetkililerinden, küresel ısınma konusunda bilgiler dinleme fırsatı bulmuştu. Bu yılki programda ise maçların dışında Mevlana Müzesi gezisi ve Selçuk Üniversitesi beslenme uzmanlarından beslenme eğitimi vardı. Şenliğin son günü yapılan piknikte ise katılım belgelerini ve madalyalarını aldılar.