TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü sahibini buldu
100 bin liralık TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü çöpleri kaynağında ayrıştıran “Kaynayştır Projesi”nin oldu • Yıldız Holding’in kurucusu merhum Sabri Ülker adına bu yıl ilk defa düzenlenen TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü, Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca’nın “Kaynayştır Projesi”ne verildi. • Ev, ofis, hastane gibi toplu yaşam alanlarında, binalara entegre edilen kanallar sayesinde atık yağlardan cama, plastikten kağıda ve pile kadar her türlü atık, binaların altında bulunan ilgili depolama alanında ayrıştırılıp doğrudan geri dönüşüme gönderilerek ekonomiye kazandırılıyor. 1 litre kullanılmış yağın 1 milyon litre suyu kirlettiği dikkate alınırsa, bu sistemle on binlerce litre atık yağın su kaynaklarımızı kirletmesi önlenmiş, kara ve denizdeki çöp dağlarının oluşması da engellenmiş oluyor. • Kaynayştır Projesi’ne patent alan Yunis Karaca, ilk uygulamasını geçen yıl Tokat Belediyesi ile birlikte gerçekleştirdi. Karaca’nın dijital ayrıştırma sistemi, sadece yurtiçinden değil, yurtdışından da ilgi görüyor.
Su, yaşamın sağlıklı bir şekilde sürdürülmesinde oynadığı rol itibariyle tüm canlılar için çok önemli bir yere sahip. Zira yaşamın devamlılığı için oksijene, oksijenin devamlılığı için suya ihtiyacımız var. Çünkü oksijen ihtiyacımızın yüzde 75’ini su kaynaklarından sağlıyoruz. Oysa nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme, küresel ısınma, kirlenme ve bilinçsiz su tüketimi, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini göstererek su kaynakları üzerindeki baskıyı arttırıyor. Devlet Su İşleri’nin verilerine göre Türkiye, kişi başına 1.500 metreküplük yıllık kullanılabilir su miktarı ile Birleşmiş Milletler’in tanımına göre su azlığı yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Nüfus artışı ile birlikte ülkemizin gelecek yıllarda su fakiri ülkeler arasında yer alması tehlikesi ile karşı karşıyayız.
Kazanımlarını toplumla paylaşma ve sürdürülebilir üretim konusunda duyarlı bir bakış açısı izleyen Yıldız Holding, sürdürülebilir çevre ve su kaynaklarının korunması için uygulanabilir proje üreten birey ve kurumları teşvik etmek amacıyla bu yıl ilk defa kurucusu merhum Sabri Ülker adına bir çevre ödülü platformu oluşturdu.
DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak adına bireysel ve toplumsal örnekleri çoğaltma stratejisi ile oluşturulan TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü ilk sahibini buldu.
Yarışmaya 200’ün üzerinde başvuru oldu. Başvuru kriterlerini yerine getiren 112 proje arasından birinci seçilen ve çöplerin kaynağında ayrıştırılarak su kaynaklarını kirletmesinin önüne geçmeyi amaçlayan “Kaynayştır Projesi” Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nden geldi. Üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca, 2010 yılından bu yana bu proje üzerinde çalışıyor. Karaca’nın “Kaynayştır Projesi” evlerde ya da diğer toplu yaşam alanlarında her türlü atığın birbirine karıştırılmadan ayrıştırılmasına olanak sağlıyor. Elektro-mekanik bir kanal ve akıllı konteynerdan oluşan sistem, binaların dış cephesine entegre edildiği gibi, proje aşamasında her hanenin mutfak veya balkonuna monte edilecek 50x50 cm boyutlarında küçük bir alan işgal edecek atık penceresinden oluşuyor. Akıllı panel üzerinde bulunan butonlardan birine basıldığında ilgili atığın biriktirildiği haznenin penceresi açılıyor ve atık kanala bırakılarak akıllı konteynerda birikmesi sağlanıyor. Özellikle su kaynaklarının kirlenmesinde önemli rolü olan atık yağların çevreye zarar vermeden biriktirilmesini sağlayan sistem dünyada ve Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip.
Projenin yaratıcısı ve sahibi Yunis Karaca, 2010 yılında NASA’nın açmış olduğu bir yarışmada bilimsel danışmanlığını yaptığı takımı ile de ödül aldı.
Tüketicimize fayda sağlayan örnek bir proje seçtik
Ödül töreninde konuşan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, sınırlı su kaynaklarını korumanın tüm bireylerin birincil görevlerinden biri olması gerektiğini vurgulayarak, “Çevre bilinci de pek çok alışkanlık gibi küçük yaşlarda evde başlıyor. Bugün, ev kadınlarımız lavaboya ya da çöpe döktüğü her 1 litre atık yağın, 1 milyon litre kullanılabilir temiz su kaynağını kirlettiğini biliyor olsa, bu alışkanlığını değiştirir. Ancak bunun için ona pratik çözümlerle gitmek lazım. İşte bu proje bu açıdan çok değerlidir. Kirletmeyelim temennisinden bir adım öteye geçerek, ne yapabileceğimizi göstermek açısından projeyi önemli ve uygulanabilir buluyorum. Çünkü su kaynaklarının % 80’i insan eliyle kirleniyor” diye konuştu.
Türkiye’de yılda 350 bin ton bitkisel atık yağ oluştuğunu, bunun da ancak 100 bin tonunun toplanabildiğini hatırlatan Ülker, geriye kalan 250 bin ton atık yağın kontrolsüz olarak su kaynaklarını kirlettiğini vurguladı. Kaynayştır Projesi’nin etkili bir geri dönüşüm sistemi ile hem çevreyi hem de su kaynaklarını korumanın mümkün olabileceğini gösterdiğini ifade eden Ülker, “Umarım gelecek yıl da yine geniş kitleleri harekete geçirecek örnek projeler daha da çoğalır” dedi.
Dünyada her 20 saniyede bir çocuğun su ile ilgili hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini vurgulayan Ülker, şöyle devam etti: “Her yıl 5 yaşın altında 1.8 milyon çocuk, su ile ilgili hastalıklar nedeniyle hayata veda ediyor. Bu nedenle sürdürülebilir su kaynakları yönetiminin son derece önemli olduğuna ve bu anlamda yapılan araştırmaların, gerçekleştirilen projelerin desteklenmesi ve kamuoyu ile paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Ancak bu sayede örnek uygulamalar çoğalabilir ve su kaynaklarımız sürdürülebilir olabilir.”
Ev kadınından çiftçiye herkes başvurdu; 112 başvuru arasından seçildi
Jüri olarak projeleri değerlendirirken, geniş kitleleri etkileyecek, toplumda farkındalık yaratacak ve örnek projeleri çoğaltacak bir proje olmasına özen gösterdiklerini belirten TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı ise, ödül sürecini şöyle anlattı:
“Birinciyi seçerken bir hayli zorlandık. İki kez ön eleme uyguladık. Çünkü birbirinden değerli projeler vardı. Alanında otorite olan Seçici Kurul üyelerimiz, ilan ettiğimiz kriterlere uygun, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 112 adet başvuruyu değerlendirdi ve üçünü jüriye sundu. Sadece KOBİ’ler belediyeler ya da üniversiteler değil, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından ev kadınlarına ve çiftçilerimize kadar çok geniş bir yelpazeden ilgi gördük. Ama neticede bir birinci seçmek zorundaydık. Bu projeyi ödüle layık görmemizdeki en önemli etken, uygulanmış ve başarısının kanıtlanmış olması oldu. Değerli hocamız Yunis Karaca, Tokat Belediyesi’nin de desteği ile Tokat’taki TOKİ konutlarında sistemi hayata geçirmiş ve çok da başarılı sonuçlar alınmış. Zaten ödül kriterlerimizde de uygulanabilir ve başarısı kanıtlanmış projeleri ödüllendireceğimizi belirtmiştik. Ödül platformu için iyi bir başlangıç oldu.”
Bir tek düğme ile her atık kendi çöplüğüne
Kaynayştır Projesi’nin mucidi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca, otomatik kaynağında ayrıştırma projesinin hem Türkiye’de hem de dünyadaki mucidi konumunda. Karaca, sistemin patentini de almış. 2010 yılından bu yana projeyi iyileştirmek için çalışan Karaca’nın projesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tokat Belediyesi’nin de desteği ile Tokat’taki TOKİ binalarında hayata geçirilmiş. Yunis Karaca, sistemin çalışmasını şöyle anlatıyor:
“Bugün evlerden çıkan çöplerin hiçbiri maalesef verimli geri dönüşüme sokulamıyor. Oysa sadece bitkisel ve hayvansal yağların geri kazanılması ile evsel atık sularının yüzde 25 oranında daha az kirlenmesi sağlanabilir. Üstelik çevreyi ve su kaynaklarını korurken 1 litre kullanılmış yağdan 1 litre biyodizel üreterek ekonomik değer yaratılabilir. Kaynağında ayrıştırma anlamına gelen “Kaynayştır Projesi” evlerde, sitelerde, okullarda veya hastane gibi toplu yaşam alanlarında cam, plastik, kâğıt, sıvı yağ ve evsel atığın ayrıştırılmasını sağlayacak bir otomasyon sistemi. Şu anda elle ve tamamen kişilerin inisiyatifine bırakılmış mevcut ayrıştırma sistemi ancak % 15 verimlilikle çalıştırılabiliyor. Oysa bu sistemde her kata ya da her mutfağa, üzerinde her bir çöp için bir düğme bulunan bir pencere açılıyor. Cam atık atacağınızda “cam” plastik atacağınızda “plastik” düğmesine basıyorsunuz. Çöpünüzü binanın altında bulunan ilgili depoya iletecek kapak açılıyor. Yapmanız gereken tek şey, hangi çöpü atacaksanız, panelin üzerinde o çöpü gösteren düğmeye basmak. Bu sayede özellikle su kirliliğinin birincil sebebi olan atık yağların %100 çevreye zarar vermeden toplanması sağlanabiliyor.”
10 milyon kez açılıp kapanma garantisi var
Karaca’nın verdiği bilgiye göre projenin kendi kendini yıkayan bir kanal sistemi mevcut. Çöpleri toplamaya gelen belediye de %100 ayrıştırılmış ve yeniden ekonomiye kazandırılacak çöpleri alıp geri dönüşüme götürüyor. Karaca, “Bir geri dönüşüm tesisi 1 trilyon kazanıyorsa, bu sistemle 10 trilyon kazanacak duruma gelecek. Çünkü atıklar % 100 kullanılabilir durumda tesise gidiyor, 1 litre yağı lavaboya döktüğünüzde 1 milyon litre suyu kirletiyorsunuz. Üstelik 1 litre yağı sudan ayırmak da çok pahalı. Oysa toplanan yağın biyodizel olarak da değeri var. Kayseri’de belediye atık yağları toplamak için 7 bin bidon dağıttı. 3 yılda 300’ü ancak geri dönebildi” diyor.
Şu anda Tokat’ta 3 binada sistemin uygulandığını anlatan Yunis Karaca, Zeytinburnu Belediyesi, Ankara Muratpaşa Belediyesi gibi sekiz belediyenin daha sistemle ilgilendiğini anlatıyor. Sistem üzerinde kullanılmış eşya için de bir pencere açılabileceğini kaydeden Karaca, böylece kullanılmayan eşyaların ihtiyaç sahiplerine kolay yoldan ulaştırılabileceğini anlatıyor. Sistemin patentinin üniversiteye bağlı Teknokent tarafından alındığına da işaret eden Karaca, “Sistemin 10 milyon kez açılıp kapanma garantisi var. Üstelik 40 daireli bir binada birkaç yılda kendini amorti edebilecek bir ekonomik değere sahip. Çünkü ayrıştırılmış çöplerinizi bedel karşılığı satabiliyorsunuz” diye konuşuyor.
TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü Gerekçesi:
Belirlenen kıstaslara göre “Kaynayştır” projesinin başvurular arasında birinci olarak seçilmesinin gerekçeleri kısaca şöyle:
Deniz ve su kaynaklarımız yüzde 80 oranında insan eliyle karadan kirletiliyor. Evde, ofiste, hastanede, fabrikada kanalizasyona giden tüm atık su denize akıyor, çoğu arıtılmadan su kaynaklarımıza karışıyor. Özellikle de atık yağların su kirliliğinin yüzde 25’ini oluşturduğunu düşünürsek; “Kaynayştır Projesi’’ hem evlerde hem de iş yerlerinde oluşan atık yağların bertarafı ve geri kazanımı için pratik ve benzersiz bir çözüm getiriyor. Bu sayede çöpler ve atıklarımız, su kaynaklarımıza ulaşmadan, kaynağında ayrıştırılıyor ve atığın ekonomik değeri en üst seviyede korunarak yeniden ekonomiye kazandırılıyor. “Kaynayştır Projesi” aynı zamanda doğal kaynakların korunması için tüm tüketicilerin bireysel sorumluluklarını yerine getirmeleri için en kolay çözümü sunuyor. Proje;
- Başarılı uygulama örneklerinin olması,
- Çevremizi korumak için pratik bir çözüm sunması,
- Her bireyin, bu modelin uygulandığı ev ve iş yerlerinde bu çevre harekete rahatlıkla katılabilmesi,
- Ekonomik katma değer yaratması,
- Atık yönetimi için inovatif bir yaklaşım sunması sebebiyle başvurular arasından öne çıktı.
Sistem sayesinde elde edilen kazanımlar
- Mevcut çöp toplama sistemi ile geri dönüşüm tesisleri, % 25 - 30 verimlilikle çalışırken, “Kaynayştır Projesi” ile % 100 verimlilik sağlanabilir.
- “Kaynayştır” sayesinde plastik ambalaj atıkları geri dönüştürülür ve elyaf içeren tekstil ürünleri, atık su boruları ve marley gibi malzemeler üretilir.
- Metal ambalaj atıkları eritilerek yeniden hammadde olarak kullanılır.
- Cam ambalaj atıkları öğütülerek yeniden cam ambalaj ve hediyelik eşya yapımında kullanılır.
- Alüminyum atıkları geri kazanılarak % 99 oranında, kirletici baca gazı emisyonu azaltılır.
- 1 ton kağıt/karton atığın geri dönüştürülmesiyle 17 ağacın kesilmesi önlenir.
- 1 ton plastik atığın geri dönüştürülmesiyle % 95 oranında enerji tasarrufu sağlanır.
- 1 litre yağ ile 1 milyon litre suyun kirletilmesi önlenir.
- “Kaynayştır” ile yaşam alanlarında kolayca atılacak atıklarla % 100 hijyenik ve kokusuz ortam sağlanacak, geri dönüşümde % 100’e yakın verimlilik elde edilecek, su kaynaklarının atık yağlardan korunmasına da büyük destek olunacak.
TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü Seçici Kurul
- Dr. Ahmet Baban (TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü- Başuzman)
- Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş (ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü)
- Prof. Dr. Bayram Öztürk (TÜDAV - Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı)
- Güven İslamoğlu (TV Çevre Programı Yapımcısı ve Sunucusu)
- Prof. Dr. Hulusi Barlas (EPEA Çevre Koruma Teşvik Ajansı Türkiye Direktörü)
- Doç Dr. Nilgün Cılız (Boğaziçi Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Merkezi Müdürü)
- Prof. Dr. Osman Kamil Sağ (Piri Reis Üniversitesi Rektörü)
TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü Jüri Üyeleri
- Ali Ülker (Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı)
- Dr. Zeki Ziya Sözen (Yıldız Holding Gıda, Dondurulmuş Ürünler ve Kişisel Bakım Grup Başkanı)
- Tezcan M. Yaramancı (TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı)
- Eşref Cerrahoğlu (TURMEPA Yönetim Kurulu Üyesi ve Geçmiş Dönem Yönetim Kurulu Başkanı)
- Kerem Okumuş (Bölgesel Çevre Merkezi Ulusal Program Direktör Yardımcısı)
Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca Özgeçmişi
Üniversite eğitimini 1989 ile 1993 yılları arasında Ankara’da Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde tamamlayan Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca, mezun olduktan sonra beş yıl boyunca Özbekistan’da yaşadı. 1998 yılında Ferghana Devlet Üniversitesi, Zooloji bölümünde doktora öğrenimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönen Yunis Bey, Fatih Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmalarını sürdürdü. 2008 yılında hazırladığı bir ateşleme sistemi ile katıldığı NASA JPL Invention Challenge adlı buluş yarışmasında ödül kazandı. 2011 yılına kadar NASA için proje koordinatörü olarak çalışmalarını devam ettiren Karaca, görev aldığı çeşitli projeler ile 6 altın, 1 gümüş ve 5 bronz madalya kazandı. Karaca, teknoloji ve bilim üzerine verdiği seminerler, görüşlerinin yer aldığı kitaplar ve patentini aldığı altı proje ile başarılı çalışmalarına devam ediyor.
ATIKLARIN KAYNAĞINDA AYRIŞTIRILMASININ SÜRDÜRÜLEBİLİR EKOSİSTEME KATKILARI
Doğal kaynaklarımız korunur
Doğal kaynaklarımız, dünya nüfusunun artması ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi nedeni ile her geçen gün azalmaktadır. Bu nedenle malzeme tüketimini azaltmak, değerlendirilebilir nitelikli atıkları geri dönüştürmek sureti ile doğal kaynakların verimli olarak kullanılması gerekmektedir. Ormanlar, su, petrol vb. doğal kaynaklarımızın üretim sürecinde kullanılması sonucu, cam, metal, plastik ve kağıt/karton ambalajlar elde edilmektedir. Piyasaya sürülen ambalajların atık haline geldikten sonra, türlerine göre ayrılıp geri dönüşüm sanayine sevk edilmesi sonucu, geri dönüştürülmüş malzemeler çeşitli ürünlerin üretim aşamasında ikincil hammadde olarak kullanılmaktadır. Böylece doğal kaynaklarımız daha az kullanılarak, doğaya katkı sağlanmış olmaktadır. Örneğin; 1 ton kâğıdın geri dönüşüme katılması sonucu 17 ağacın kesilmesi önlenmektedir. Plastik ambalaj atıklarının geri kazanılması sonucu ise petrolden tasarruf sağlanabilmektedir. Dönüşen her ton cam için, 100 litre petrol tasarrufu sağlanır.
Enerji tasarrufu sağlanır
Geri dönüşüm, malzeme üretiminde endüstriyel işlem sayısını azaltmak suretiyle enerji tasarrufu sağlar. Örneğin; metal içecek kutularının geri dönüşümü işleminde bu metaller direkt olarak eritilerek yeni ürün haline dönüştürüldüğünden, bu metallerin üretimi için kullanılan maden cevheri ve bu cevherin saflaştırılma işlemlerine gerek olmadan üretim gerçekleştirilebilmektedir. Bu şekilde bir alüminyum kutunun geri dönüşümünden, ham maddeden ürün elde etmeye göre, % 95 oranında enerji tasarrufu sağlanabilir. Benzer şekilde katı atıklarda ayrılan kağıdın yeniden işleme sokulması için gerekli olan enerji normal işlemler için gerekli olanın % 50’si kadardır. Ayrıca % 45 oranında su tasarrufu sağlanır. Aynı şekilde cam ve plastik atıkların da geri dönüşümünden önemli oranda enerji tasarrufu sağlanabilir.
Ekonomiye katkı sağlanır
Geri dönüşüm uzun vadede verimli bir ekonomik yatırımdır. Hammaddenin azalması ve doğal kaynakların hızla tükenmesi sonucunda ekonomik problemler ortaya çıkabilmektedir. Geri dönüşümün bu noktada ekonomi üzerinde olumlu etkileri olabilmektedir. Enerji ve doğal kaynakların tüketiminin azaltılması ülke ekonomisi için de büyük önem arz etmektedir. Ayrıca dışarıya bağımlı olduğumuz petrol gibi hammaddelerin tüketiminin azalması sonucu paramız yurtiçinde kalmakta ve ekonomimiz daha iyiye gitmektedir. Geri dönüşüm sonucu oluşan sentetik elyaf gibi ürünlerimizi de yurtdışına satarak ülkemize döviz girişi sağlanmaktadır.
Atık miktarı azalır
Geri dönüşümün uygulanması ile çöplere giden atık miktarında azalma sağlanır. Bu atıkların taşınması ve depolanması işlemleri için daha az miktarda alan ve enerji kullanılmış olur. Evsel atıkların yaklaşık yoğunluğu 0,6 kg/m³ iken, ambalaj atıklarının yoğunluğunun yaklaşık 0,3 kg/m³ olduğu görülmektedir. Evsel atıklar için bu azalma ağırlık olarak fazla olmamakla birlikte, hacimsel olarak bakıldığında oldukça önemli bir oran teşkil etmektedir. Yapılan toplama operasyonlarında evsel atıklar yaklaşık % 75-80 oranında sıkıştırılabilirken, ambalaj atıklarında bu oranın yaklaşık % 25 olduğu tespit edilmiştir. Ambalaj atıklarını geri kazanılması ile daha fazla evsel atık toplama araçlarında toplanabilmekte, bu durumda toplama ve taşıma maliyetlerini düşürmektedir. Depolama sahalarına daha az gideceğinden, çok yüksek maliyetlerle inşa edilen depolama alanları daha uzun sürelerle kullanılabilmektedir.
Gelecek için yatırımdır
Üzerinde yaşadığımız dünyanın bize sağlamış olduğu doğal kaynakların verimli bir şekilde kullanılması, gelecek nesillerin de kaynak sıkıntısı çekmemesi için önem arz etmektedir. Biz bu dünyanın doğal kaynaklarını ne kadar tasarruflu kullanırsak; bizden sonraki nesiller de o kadar az kaynak sıkıntısı çekecek ve gelecek kuşaklar da doğal kaynaklardan yararlanma olanağı bulacaktır. Bunun yanı sıra ülkemizde geri dönüşüm sektörü her geçen gün gelişmektedir. Bu gelişim, yeni tesislerin kurulmasını ve yeni iş imkânlarının oluşmasını sağlayacaktır.
-
Ülker, ilk yarıyıl finansallarını açıkladı
Ülker Bisküvi, 2024 yılının ilk yarısını 36,6 milyar TL ciroyla kapattı. Türkiye operasyonlarının ciro içindeki payı yüzde 69, ihracat ve yurt dışı operasyonlarının ciro içindeki payı yüzde 31 oldu. ...
DEVAMINI OKU -
ÜLKER’DEN, TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK TAKIMINA DESTEK
Ülker, Paris 2024 Paralimpik Oyunları öncesi, anlamlı bir iş birliğine imza atarak Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin destekçilerinden biri oldu. Anlaşma kapsamında Ülker, TMPK’nin engelli sporları ve paralimpik alanındaki çalışmalarını desteklemeyi ve farkındalığın artırılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor....
DEVAMINI OKU -
-
Ülker’den A Millilere “Memleket İçin Söyle” sürprizi
Ülker, resmi sponsoru olduğu A Milli Futbol Takımı’na desteğini bu kez de tüm Türkiye’yle birlikte veriyor. ...
DEVAMINI OKU