HABERLER

Ülker Grubu’nun ilk halka açık şirketi ve amiral gemisi konumunda olan Ülker Bisküvi’nin 2007 yılında brüt esas faaliyet kârı 322 milyon YTL olarak gerçekleşirken, net dönem kârı ise bir önceki yıla kıyasla %30 artışla 116 milyon YTL'ye ulaştı. Ayrıca, brüt kar marjında 2, FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) marjında ise 1,6 puanlık artış sağlandı. Ülker Bisküvi Genel Müdürü Cafer Fındıkoğlu toplantı sonrasında yaptığı değerlendirmede, elde edilen karlılık artışının şirketin hedeflerle yönetim felsefesi ve yalın yönetim anlayışı neticesinde elde edilen verimliliğe bağlı olduğunu vurguladı.

Büyümesini ve kârlılığını 2007 yılında da sürdüren Ülker Bisküvi’nin mali yapısının sağlamlığı ve kârlılığı, uluslararası kurumlarca da tescillendi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Investors Service, 2007'de Ülker Bisküvi'nin B1 olan “Şirket Kredi Derecelendirme Notunu” Ba3'e yükseltti ve görünümünü “Durağan/ Stable” olarak teyit etti.

Ülker Bisküvi kar ederken tüm paydaşlarını da mutlu etti
Ülker Bisküvi faaliyetlerini yürütürken finansal sonuçlardaki başarının yanı sıra müşterileri, hissedarları, tedarikçileri ve çalışanlarını kapsayan tüm paydaşları için yarattığı değeri de gözetiyor.
Güçlü finansal sonuçlarıyla yatırımcılarının beklentilerini en üst düzeyde karşılayan Ülker Bisküvi ve iştirakleri, 2007 yılında gerçekleştirdiği hammadde alımlarıyla tedarikçilerinin ve çiftçinin de yüzünü güldürdü. Türkiye’nin en önemli hammadde alıcılarından olan Ülker Bisküvi, 2007 yılında 240 bin ton buğday, 49 bin ton şeker alımı gerçekleştirdi.

Müşteri memnuniyeti ve müşteri ihtiyaçlarının karşılanmasına en üst düzeyde önem veren Ülker Bisküvi, geliştirdiği yeni ürünler ve varolan ürünlerde elde ettiği gelişimlerle sadece karlılık değil müşteri memnuniyetinde de 2007 yılında başarılara imza attı. Türkiye genelinde ürün ve hizmetlerin memnuniyeti, beğeni ve algısının ölçümlendiği Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) 2007 yılı 3. Çeyrek sonuçlarında Ülker, Bisküvi ve Şekerleme sektöründe ilk sırada yer aldı.

2007 yılında, kısa süre içinde çözülen, başarılı bir toplu sözleşme süreci geçiren Ülker Bisküvi sunduğu maddi ve sosyal imkanlarla çalışan memnuniyetinde de güçlü bir performans sergiledi.

Ülker Bisküvi Genel Müdürü Cafer Fındıkoğlu, finansal ve operasyonel sonuçlarla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Faaliyetlerimizi gerçekleştirirken içinde bulunduğumuz topluma da katkıda bulunmak en önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor. Paydaşlarımız nezdinde yarattığımız değerin yanı sıra, ödediğimiz yaklaşık 112 milyon YTL vergiyle de ülke ekonomisi için katma değer yaratıyoruz” dedi.

Ülker Bisküvi, pazar liderliğini ve sektörde yenilikçi konumunu sürdürüyor
Bisküvi pazarında halka açık ilk ve tek şirket olan Ülker Bisküvi, kurumsal yönetim anlayışından hareketle hayata geçirdiği faaliyetlerini şeffaflık ilkeleri çerçevesinde kamuoyuyla paylaşıyor. Ülker Bisküvi, bu anlamda sektörün en güvenilen araştırma kurumlarından olan Nielsen’in verilerine göre sektörü takip ediyor. Tüketicilerinin damak tadına uygun lezzetleri sunmayı ilke edinen Ülker Bisküvi’nin iştirakleriyle birlikte 2007 yılı toplam pazar payı, ciro bazında % 57,2 olarak gerçekleşti.
Cafer Fındıkoğlu, gelecek dönem hedefleriyle ilgili yaptığı açıklamada, 2008 yılı başında Hanımeller Burma ve Hanımeller Negrito ürününlerini piyasa sunduklarını, önümüzdeki dönemde Ar-Ge çalışmalarına hız vererek tüketici beklentilerini karşılamaya yönelik yeni ürünler geliştirmeye devam edeceklerini belirtti. Fındıkoğlu, dünyada popülerlik kazanan bisküvi-çikolata birlikteliğini yeni geliştirdikleri ürünlere taşıdıklarını sözlerine eklerken, Annenler Günü için üretilen Hanımeller ürününde olduğu gibi özel ürünler geliştirdiklerini vurguladı.

Bisküvide ilk hatırlanan marka: Ülker
Müşterilerinin ihtiyaçlarını ve beklentilerini maksimum düzeyde karşılayan Ülker Bisküvi, tüketicileriyle uyumlu ve sürekli ilişki kurmaya 2007 yılında da devam etti. Son yıllarda yapılan araştırmalar Ülker markasına olan bağlılığın yüksek düzeylerde seyrettiğini gösteriyor. AC Nielsen'ın Markalar 2007 Araştırması sonuçlarına göre Ülker, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, bisküvi kategorisinde birinci sırada yer alıyor.

Ülker Bisküvi yönetimi yalın, hızlı, verimli süreç yönetimini benimsedi
Ülker Bisküvi, 2006 yılında başlayan ana faaliyet alanına odaklanma çalışmalarının devamı niteliğinde 2007 yılında şirket unvanını değiştirdi. Ülker Gıda San. ve Tic. A.Ş. olan şirket unvanı Ülker Bisküvi San. A.Ş. olarak değişti. Aynı odaktan hareketle, Ülker Bisküvi’nin iştiraklerinde de değişikliğe gidildi. Şirket, faaliyet alanının dışında kalan Atlantik Gıda Pazarlama A.Ş.’deki payını devrederken Rekor Gıda’yı iştirakleri arasına kattı.

Süreç yönetimini benimseyen Ülker Bisküvi, iş süreçlerini yalın, uygulanabilir, hızlı ve verimli bir düzene kavuşturdu.  

Global Alanda Yeni Adımlar: Godiva
Ürünlerini Türkiye'yle birlikte dünyanın dört bir yanına yayılmış müşterilerine ulaştıran Ülker Bisküvi, Yıldız Holding’in 2007 yılı sonunda gerçekleştirdiği Godiva alımına da katılarak, global alanda gerçekleştirdiği faaliyetlerine yeni bir boyut kazandırdı. Cafer Fındıkoğlu bu ortaklıkla ilgili yaptığı değerlendirmede “Şirketimizin Godiva'ya % 25,23 oranında ortaklığının temelinde, son dönemde dünyadaki bisküvi-çikolata birlikteliği yönünde gelişmekte olan trendin büyük etkisi oldu. Ülker Bisküvi'nin bu fırsattan faydalanması, deneyimlerin paylaşılması ve yurt dışı sinerjinin yakalanması açısından önemli bir atılımdı” dedi.

Ülker Bisküvi’de 1 yıldır üretimde transyağ kullanmıyor
Türkiye’de, ürünlerde kullanılan transyağın % 1’in altına çekilmesini öngören yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesini takiben ürünlerinde bu yönde çalışmalara başlayan Ülker Bisküvi, topluma olan sorumluluğunun bilinciyle Haziran 2007’den itibaren tüm ürünlerinde transyağ kullanımını belirlenen oranın altına düşürdü. Ürünlerinde kullandığı yağı, iştiraklerinden olan Besler Gıda’dan sağlayan Ülker Bisküvi, ürün ambalajları üzerinde de “Transyağ yoktur” ibaresini kullanmaya kademeli olarak geçiş yapıyor.

Çevreye saygılı üretim
Ülker Bisküvi, faaliyetlerini gerçekleştirirken çevreyi de ön planda gözetmeye devam ediyor. Kyoto Protokolü ile şekillenen İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi gereğince yapılan uygulamaları yakından izleyen Ülker Bisküvi, bu kapsamda yaptırdığı çevresel risk algılaması araştırmasında da olumlu sonuçlar elde etti. Araştırmada, Şirketin her iki fabrikasında da sera etkisinin, mevzuatın gerekli gördüğü yasal limitlerin altında olduğunu ve dolayısıyla çevreyi tehdit edecek bir etkide bulunmadığı tespit edildi.

Ülker Bisküvi’nin 2007’de “daha çok üretim”e odaklandı
2007 yılında, Ülker Bisküvi’nin ileri teknolojiyle donatılmış, yüksek kapasiteli tesislerinde verimlilik esasına dayanan üretim faaliyetleri devam etti. İstanbul ve Ankara fabrikaları toplamında 129.741 ton üretime ulaşılırken, Ülker Bisküvi’de kapasite kullanımı % 82 olarak gerçekleşti.

2008 yılı gündeminde yeni yatırımlar var
2007 yılında Topkapı ve Ankara fabrikalarında yeni tesis kurulması, kapasite artırımı, yenileme, üretim hatlarının tadilatı, verimlilik artışı, hijyen ve depolama gibi alanlarda yapılan toplam 29 milyon YTL tutarındaki yatırımlar 2008 yılında da devam ediyor. 2008 yılında Ülker Bisküvi ve bağlı ortaklılıkları kapsayan toplam 56 milyon YTL’lik yatırım gerçekleştirilmesi hedefleniyor.